Kocaman, gülümseyen ağaçların içinde yüzen kocaman gülümseyen kediler ve onları sevemeyen minik, mutsuz sahipleri. Ne yazık ki onlar ksilem nehirlerinde şenlenip hurilerine kavuşamayacaklar sözde sahip oldukları kedileri gibi! Onlar ancak minik acınası hayatlarındaki -iplisinden tahtalısından, parmağa takılanına kadar- kukla rollerine devam edeceker. Çünkü onlar sadece budur, yanmaya çok elverişli, narin, kimi iyi işlenmiş kimi özensizce yapılmış kuklalar. Kimi ipi görür, kimi hissetmez bile. Kimi duyar söylenenleri, kimi rolünü oynar. Kimi de bıkar kuklalıktan. Hem ipleri gördün diye koparacaksın diye bir şey yok ya! Ama kimi vardır ki, ki o kimisinin içinde gerçekten aklı yerinde olanlar durur, hem ipini yakmayı dener, hem de kendisini ateş ile kurtarır. O alevdir işte kukla ile kukla olmayanı ayıran! Şimdi bir soru kalıyor siz genç insan-kuklacıklara; ATEŞİNİZ VAR MI?
2014
Comments