top of page
  • Yazarın fotoğrafıcingiler

Karanlık,her yer.Gözüme giren fotonların retinama düşmesini reddediyorum.Ya da gelsinler, ne fark eder gelecekler elbet.Kafam karışık,aklım tepetaklak.Her şey garip,beynmi durmuş durumda.Okul karışık,sınıftaki gariplerdenim,bilemiyorum.Yaşamak istiyorum,ama mutlu olarak.Bak mutluyum şimdi.“SING FOR MEEEEEEEEEEEEE” JE VOUS AIME!DAyanamıyorum,beynim duruyor benim aklımı harekete geçirmem lazım.Bilmiyorum,hiçbir şey bilmiyorum sanki.Nöronlarım gevşedi galiba?BU tarzda kitap yazsam satar mı acaba?LOL.fa.OLAMIYORUM.Bak yine beyin durdu,çalış beyin ÇALIIŞ!Herif hayvan gibi solo yazmış train of consequences'da.Mehmet Öz nereden aklıma geldi şimdi?Ha doğru,bu yazılardan bir kitap oluşturursam bir editörün elden geçirmesi gerekecek tüm havası kaçacak ama Yızlmaz Özdilinkielr geçiyor mudur acaba?dedim ve aklıma mehmet özlü yazısı geldi onun üzerine haftada 9 kere cinsel ilişki brokoli,yılmaz özdilin annesi falan. -müzik ruhun değil beynin gıdası yazı yazamıyorum müziksiz-ne diyordum PAÇANGAAA -annem yapmış :D -neyse.

şuan çok ilginç bir bilinç halindeyim.

Anladım.

  • Yazarın fotoğrafıcingiler

Elimde portal silahı yürüyordum karşıma çıkan Cave Johns “THANK YOU ROBOTS,6SECOND CAN YOU BELIEVE IT?” diyerek çığlık atarak koşmaya başladı,neler olduğunu anlayamıyordum;başımı geriye çevirdiğimde küçük taretlerden biriyle karşılaştım.Ve yine turuncu,mavi…Ne kadar daha sürecek?!O iğrenç dijital ses “17.testi geçtin,tebrikler.”,bunların hepsi bir kek için mi yani?Ya kek de yalansa?Yoldaşımı alevlerin içine boşuna attıysam?Aklım bu sorularla kurcalanırken,asansör durdu.Buraya nasıl düştüm ben?Koşuyorum.Yukarı portal aç,aşağı aç,gir,uç,testi geç.YİNE Mİ SU?!3 taret,bir parlak enerji topu gibi bir şey -yine!- off,portal aç,portal aç düşsünler,karşıya aç,kapı açılsın zıpla,olmadı,bir daha aynıları,zıpla tuşa bas makine çalışsın git kutuyu al,makineye binmeyi dene,düş,tekrar al.Geldiğin yerden geri dön,“zıplamak sıkıcı olmaya başladı”,aşağı portal aç atla.Boşa attık ışını,tekrar en baştan yap.“En üstteyim”,“Aferin mi?”,“Nefret ediyorum bu bilgisayardan!”.Son test?Hmm,kurtuluyorum sanırım bu cehennemden.Topu,yerine sok yatay makienye bin.Kapının kenaırna portal aç “SİZİ TEBRİK EDİYORUM APERTURE,NE KADAR DAHİANE BİR BULMACA?” “4000 Kelvin?!Şaka mı bu?"Kaçmalıyım."Burası kaç yıllık?100 belki de 150"Her şey paslı.Kapılar kapılar,havalandırma sisteminin içinde olmalıyım."BURASI LABİRENT GİBİ!” Burasının kökeni ne?Bu pislik bina neden bomboş?Bilemiyorum,kaçmam gerek.“Çok sıcak oldu,gerçek manada"Duvardaki işaretleri kim çizdi?Burası da neresi?"Roket atabilen taretler mi var” Camdan çıkmalıyım,ilerle ilerle,tekrar kapıdan geç diğer boruyu kır,kübü al.Off.Suya düşme!Yürü yürü.Tüm taretleri indir.KOŞ!“Bu şey de ne?!"O sesler bundan geliyor olmalı.Şu üstündeki parlak göze benzer şeyler de ne?!Roketler,garip.5 dakikam var.İlk roket hedefi vurdu,güzel bir şey.Fırını aç,tut içine at.Roketi at zıpla,yakala fırına at.Vay canına!

Bu okduğunuz bir milyonuncu “neden bu haltı yiyoruz” yazısı olabilir,okumadan da geçebilirsiniz ama içimden geleni yazmak zorundayım,“Silence is not golden when hold it inside”.Çünkü bu müzik türü,doğru olarak yapıldığında huzur veriyor,her duyguyu yaşamanızı sağlayabilir,isyanı “Kafiyeli olduğu varsayılan sözler ve salak ritmler ile” değil gerçek şekilde yaşatır.Uyuşturucu ilaçlar,maddeler kulanmanıza gerek bırakmadan “psychedelic” duruma getirebilir,coşturabilir,tüylerinizi diken diken edebilir.Bunu niye yazdım bilmiyorum ama rahatladım biraz.Biliyor musunuz siz RAP,R&B,Hip-Hop,Pop dinleyenler olmadan da iyiyiz.

Biterken çalıyordu:Mr Brownstone-Guns N’ Roses

bottom of page