top of page
  • Yazarın fotoğrafıcingiler

Kendimi Çok Yoruyorum

( Ya Da "Dert Kustum. Bunu Okuyacağınıza 'Hayatı Yeniden Keşfedin' Okuyun ( Bu Bir Öneri Tabi, Ne Yapacağınıza Karışamam ) ")


Çok çılgın. Okay. The Most Dangerous Writing App'ten yazıyorum. Kafam iyi ve acelem var. Arkada Aphex Twin çalıyor. Yerimde durmak bile zor biraz. Ahh. Ahhh. Boğaziçi'nde geçen akşam... Tamamdır. Şimdi. Yazacak bir şeyim var mı bilmiyorum. Sanki yazacak her şey tükenmiş gibi . Bir buçuk aydır evdeyim ve diyeceklerim gerçekten sadece azalmışlar gibi, sanırım müziği durdurmam gerekiyor çünkü içimi dökesim varmış, oh ctrl-a işe yaramadı, okay yazmaya devam, bakalım müziğ idurdursam tamamı yok olacak mı. YOK OLMADI. okay yetiştim. Şimdi. Bir ay bir haftadır evdeyim, toplamda üç kere dışarı çıktım, ilk ikisi ilk hafta, biri de bu hafta. Ve, ne hissediyorum tam bilmiyorum. Uzun süre bu durumla çok okay'dim, Türkçe karşılığını bulamadım. Okay'dim. Mutabık idik bu durumla. Fakat, bugün. Özellikle bugün zorluk çektim. Sanki depresyona girecekmişim gibi zorluk çektim. Sanki yavaş yavaş karanlık günlerin pençesi geri gelecekmiş gibi ve saçma bir şey yapıp içtim falan bu yüzden. Tekrar resim çizdim biraz, uzun uzun zamanlar sonra belki de. Tekrar kızdım kendime, beceriksiz bulduğum için kendimi. Çok fazla kez, kendime, çok fazla şeye kızıyorum, geliştirilebilir yetilerin geliştirilemezliğini varsayıp sanki. Bu kötü bir alışkanlık. Değişmeli. Kötü alışkanlıklar yerlerini iyi olanlarına bırakmalı, ve bu "blog-worthy" bir post değil, ama yine de koyacağım sanırım, bir köşede dursun, belki bir gün bakar ve derim ki "evet böyle bir insandım", "evet böyle bir insanım", girenler de okursa. Özür dilerim girenler, 223 kelimelik acınız - şimdilik- bu kadar sürdü. Vaktinde yazdığım gibi: Okuyucuya bir sorumluluğum yok. Most dangerous writing app'in süresi bitti. Blog'uma döndüm. İç dökmeyi denemeye devam edeyim. Sanırım kendime inanmıyorum. Nedenini bilmiyorum tam, tekrar tekrar başaramamaktan gelen bir öğrenilmiş çaresizlik olabilir de, inanmıyorum yani. Böyle takılıyorum sadece, sanki el attığım her şeyde çok kötü olacağımı bildiğim için, çok kötü olmak zorunda olduğum için, insan başladığı her şeyde en başta çok kötü olmak zorunda olduğu için ve olmasına rağmen. Bazen kendime "22-23 yaşındasın çok geç kaldın" diyorum, neye geç kaldım acaba, muhtemelen herhangi bir şeyde world-class olmaya. Yazınca bile içim acıdı. "hiçbir şeyde asla en iyi olamayacaksın", "en iyi seviyesinde olamayacaksın". Sanki, sanki her şey yarışmış gibi. En iyi'yi birisi belirliyormuş gibi veya önemliymiş gibi. Sonuçta bir kişilik bir yer ve oradaki herkes sürekli değişiyor, öyle bir yer varsa bile, ama nedense yine de bir şeyleri beceremediğimde kızıyorum kendime. Bu gece tekrardan bir şeyler çizmeyi denedim, bu fikri aklıma tutarak, "becerememek de sorun değil" diyerek, yine de kızdım kendime. Yine de kızdım. Ve kızmak bir çözüm de değil, "olmuyor" "bırak" ,yani bu bir şey ifade etmiyor. Deneyerek yanılarak öğrenilen şeyler ve bir şey ifade etmiyor. Kendimi sadece boşuna yoruyorum.


Bir zamanlar el attığım her şeyde slightly iyi olduğumu düşünüyordum. Şu an delüzyonel olma ihtimalimi düşünüyorum. Geçenlerde birisine, hatta benim için önemli birisi bile diyebilirim ve bu durumu düşününce çok garipsiyorum, hayat pek garip, dans hariç denediğim her şeyde iyi olduğumu söylemiştim, sonra çok rahatsız etti bu fikir beni, yani değilimdir, kanıtım ne ki? Veya öyle miydim? Eski çizdiklerime baktım, beklentimin üstündeydiler, ama çizemediğim, çok kötü çizdiğim şeyler de vardı. Veya gitarda gerçekten beceremiyordum belki de, o kadar ay severek çaldım. Hoş, önemli mi? Önemli mi gerçekten? Yani benim ne yapabilidiğim, bunun ölçümü gerekmedikçe, ben zevk alıyorsam önemli mi? Kafamda bir ideal var ve buna ulaşamayacağım diye durmalı mıyım? Bunların cevabının genelde "hayır" olduğu belli. Yakın zamanda fark ettiğim bir durum daha var, her şeyde gerçekten iyi olmalı mıyım yani? "Her şey" değil tabii. İp üstünde elimde sırıkla yürümek çok umrumda olan bir konu değil ama nedense bir enstrüman çalamıyor olmak, resim yapamıyor olmak gibi şeyler beni ufak ufak rahatsız ediyor. Eksik hissediyorum. Bir insanı bütün yapan nedir ki? "bütün" ne ki? İnsan olmanın var olmak dışında bir gerekliliği yok. Kendime koyduğum standartlara uymama gerek yok. Standartlar yok, bir yerde işe alınmıyorsam falan. Derdim ne acaba kendimle? Derdim ne acaba kendimle?

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Güneş

Bir ay kadar önce bir yazı yazmaya kalkmıştım. Bir hikaye. Aklıma gelen farklı fikirleri, farklı ruh ve kişilik hallerini (ve belki de gerçekten beynimde harekete geçen farklı kısımları) temsil eden k

bottom of page