Kumar oynamaktan vazgeçmiyorum. Çok bir şeyle değil: Kendimle, hayatımla ve arkadaşlıklarımla sadece. Sanki elimde ne olduğunu bilmediğim, ama testere olduğunu sandığım bir aletle, bir ağaca tırmanmışım ve sırayla dalların üstünde durup, tek tek bindiğim her dalı istemeye istemeye kesmeye çalışıyormuşum gibi. Kesemiyorum da. Dallar duruyor ve ben düşmüyorum. Her şey aynı, hiçbir şey değişmiyor ve ben yine de korkuyorum. Bir şeyleri mahvetmekten (sürekli) korkuyorum.
Zarlar, Zarlar, Zarlar ve Yine Zarlar
Güncelleme tarihi: 9 Nis 2020
Comments